Türk-Yunan Ortak Yapımı 'Senet Operasyonu' - Grafolojibilirkisi

İçeriğe git

Ana menü:

Türk-Yunan Ortak Yapımı 'Senet Operasyonu'


İşsiz Yunan Teodoro Yermanos, Türk sanayici Ekrem Gürel’den 9 milyon 850 bin dolarlık alacağı olduğunu iddia etti. Elinde bir de senet bulunuyordu. Senedi avukatlarına bırakıp Ağustos 2011’de ülkesine gitti. Gürel ısrarla böyle bir senet imzalamadığını söyledi. 5 rapordan dördü senedin gerçek olmadığını ortaya koydu. Ancak senet takibe konuldu. Gürel’in bankadaki parası bloke edildi, 50 milyon dolarlık gayrimenkulüne haciz konuldu. Senet davasının görüldüğü mahkemenin başkanı hakkında Yargıtay’da dava açıldı. Kanser hastası Gürel’in durumu ise bu süreçte giderek kötüleşti, kemoterapi görmeye başladı.

Gürel Ayakkabı’nın 82 yaşındaki sahibi Ekrem Gürel, yarım asrı aşkın bir süre ayakkabı sektöründe faaliyet gösterdi. Yaşının ilerlediği bir süreçte işleri çocuklarına bıraktı. Biraz da, hayatını kazandığı mesleğine olan vefa borcunu ödemek için bir okul yaptırdı. Başbakan Tayyip Erdoğan ve dönemin Sanayi Bakanı Ali Çoşkun, Gürel ile birlikte kurdeleyi kesen isimler oldu.

50 MİLYON DOLARLIK GAYRİMENKULE HACİZ

Kanser hastası Gürel’in hayatı ise 2 Ağustos 2011’den sonra iyice zorlaştı. O gün bankadan gelen telefonda, hesabına bloke konulduğu, sebebinin ise senet borcu olduğu belirtildi. Durum kısa sürede anlaşıldı. Teodoro Yermanos (54) adlı bir Yunan, Gürel’in imzası bulunan bir senedi avukatı Burak Uluköylü aracılığı ile takibe koymuştu. Önce Gürel’in bankadaki 1,2 milyon lirasına, daha sonra 50 milyon dolarlık gayrimenkulüne haciz konuldu.

SANAYİCİ EKREM GÜREL VE SENET ‘ALACAKLI’SI YERMANOS UCUZ OTELLERDE KALDI

Gürel’in avukatı Cihangir Ünal, bir dolandırıcılık işlemi ile karşı karşıya olduklarını iddia ederek Emniyet’e başvurdu. Senet alacaklısı olarak görünen Yermanos’un adresine gidildi, ancak izine rastlanamadı. Yermanos’un kaldığı oteller tespit edildi. Geceliği 50-60 liralık otellerde kaldığı belirlendi. Bu durum yüklü bir senet alacaklısı olarak görünen Yermanos’a ilişkin şüpheleri iyice arttırdı. Polisin Yermanos’a ilişkin ulaştığı son bilgi ise 4 Ağustos 2011’e ait oldu. Anılan gün Edirne İpsala üzerinden ülkesine gitmişti.

4 RAPOR: SENET ORJİNAL DEĞİL

Gürel’in avukatları ile Yermanos’un avukatları arasında zamanla yarış başladı. Haciz konulan mülklerin kısa süre içinde satışı, bankadaki paraya el konulması söz konusuydu. En son mahkeme mülklerin satışı üzerine tedbir koydu tarafların, senedin sahte olup olmadığını ispat etmeleri istendi. Gürel’in avukatları Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açtı.  Senede ilişkin hazırlanan 5 rapor dava dosyasına girdi. Anılan 5 raporda varılan sonuçlar özetle şöyle:

*İstanbul Polis Kriminal Laboratuarı-(16 Ağustos 2011): İnceleme konusu senet, daha büyük ebattaki bir dosya kâğıdından faydalanılarak sonradan oluşturuldu.

Sahtecilik Uzmanı Şahin İplikçi- (10 Ekim 2011): Eldeki senet renkli bir fotokopi veya printer makine ile basılarak elde edildi. ‘İmza transferi metodu’ kullanıldı. Hile ve desise ile sahtecilik yapıldı.

*Adli Tıp Kurumu- (02 Mart 2012): Başka amaçla imzalanmış belgenin senet haline dönüştürülüp dönüştürülmediği tespit edilemedi.

*Zülküf Oktay, Özlem Karslı ve Mustafa Kariptaş’dan oluşan bilirkişi heyeti- (29 Haziran 2012): Başka bir belge üzerinde var olan imzadan yararlanıldı: Senet izlenimi oluşturmak için 3 aşamadan geçirildi.

*İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü- (14 Ocak 2013): Senet orijinal değil. Başka amaçla imzalanmış bir belgenin senet haline dönüştürülmüş olması güçlü bir olasılık.
 
İçeriğe dön | Ana menüye dön